Abdüllatif Şener, gezi ve incelemelerde bulunmak üzere bugün Konya'ya geldi. Şener, ilk olarak cuma namazını kılmak için Mevlana Müzesi yanında bulunan Sultan Selim Camisi'ne geldi. Burada Konyalılar'ın ilgisiyle karşılanan Şener, onlarla tek tek tokalaşarak sohbet etti. Geçirdiği motosiklet kazası sonrası hayatını kaybeden ve cenaze namazı kılınmak üzere cenazesi camiye getirilen 19 yaşındaki Oktay Şimşek'in yakınlarına başsağlığı dileyen Şener, "Allah sabır versin" dedi.
Şener, daha sonra kalabalığın arasından geçerek camiye girerken, çıkardığı ayakkabılarını partiden görevlendirilen 2 genç aldı. Şener camiye girdikten sonra karşılıklı olarak cami kapısında beklemeye başlayan 2 genç, namaz bitene kadar kapıdan ayrılmadı ve Şener'in ayakkabısını sırayla ellerinde tuttu. Camiden çıktıktan sonra trafik kazasında hayatını kaybeden Oktay Şimşek'in cenaze namazına da katılan Şener, ardından Mevlana Müzesi'ni ziyaret etti.
Abdüllatif Şener'in, Mevlana Müzesi ziyareti sırasında, partililer basın mensuplarının görüntü almasına izin vermedi. "Genel Başkanımız çekim yapılmasını istemiyor" diyen partililer, o sırada görüntü almaya çalışan kameramanların da önüne geçti. Yetkililerden müzeyle ilgili bilgi alan Şener, daha sonra partisinin il başkanlığına geçerek basın toplantısı düzenledi.
SİVİL ANAYASA'YA İHTİYAÇ VAR
Gazetecilerin, Anayasa değişikliği ile ilgilisi sorularını yanıtlayan Abdüllatif Şener, şunları söyledi:
"Türkiye Partisi sivil bir harakettir. Biz, sivil siyasete inanıyoruz. Demokrasiye inanıyoruz. Egemenlik hakkının da millete ait olduğuna inanıyoruz. İnsan hak ve özgürlüklerinin çağdaş anlamda karşılanması gerektiğini düşünüyoruz. Askeri müdahale dönemleri anayasalarını, ülkemizin taşımak zorunda kalmasını doğru bulumuyorum. Baştan sona yeniden yazılmış bir sivil anayasaya, Türkiye'nin ihrtiyacının olduğunu düşünüyoruz."
İKTİDAR HER ŞEYİ ORTADA BIRAKIYOR
Abdüllatif Şener, iktidar partisinin 2007 seçimleri sonrasında sivil bir Anayasa hazırlayacağını söylediğini hatırlattı. Şener, "Aradan geçen 3 yıllık süreci israf etmiştir. Ülkenin zamanını israf eden insanın, beklentiler etrafında dolanmak zorunda bırakan bir siyaset anlaşıyışı ile karşı karşıyayız. Ortaya ne atıyorsa mevcut iktidar onu ortada bırakıyor. Hangi konuyu gündeme getiriyorsa, üzerinden kavgalar yapıyor, siyaset yapıyor ve ortada bırakıyor" dedi. Şener, şöyle devam etti:
"Sivil anayasa konusunda aynı şeyi yapmıştır. Türkiye sivil bir Anayasa'ya ihtiyacı olduğu halde bunun lafını etmiştir seçimin arkasından. 6 ay tartışılmıştır. Sonra sivil Anayasa taleplerini sahipsiz hale dönüştürmüştür. Cumhurbaşkanı dedi ki 'artık vakit geçmiştir'. En son Başbakan da açıkladı. Bir sivil Anayasa hazırlığından vaz geçtiklerini. Ancak Anayasa da bazı değişiklikler yapılacağını söyledi. O zaman soruyoruz. Bu halkın 3-4 yılı bir siyasi iktidarın harcamaya hakkı var mı ? yok.Ama hepsinde bunu yapıyor. Ekonomiyi ortada bırakıyor. İşsizliği ortada bırakıyor. Açılım diyor, ortada bırakıyor. Ermenistan ile açılım diyor, onu ortada bırakıyor. Sivil Anayasa diyor, onu ortada bırakıyor. Ortada bıraktığı her konu üzerinde kavga çıkararak insanları taraf olmaya zorluyor ve insanların aklı ile oynuyor."
Abdüllatif Şener, muhalefet partilerinin de ortada olmayan konular hakkında kavga etmekten zevk aldığını söyledi.
`AMERİKA'YA DA GİTMESİN'
Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın İsveç parlamentosunun sözde Ermeni soykırımı tasarını kabul etmesinden sonra İsveç gezisini iptal ettiğinin hatırlatılması üzerine Abdüllatif Şener, şunları söyledi:
"İsveç'e gitmeyeceğini açıklarken, Amerika'ya gitmeyeceğini düşünmedi. Daha önce yapılmış programı vardı. ABD Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesi'nde, Ermeni soykırımı kabul edilince, Amerika Birleşik Devletleri programını iptal ettiğini söylemedi. Vakti gelince gidecek. Ama ABD programının var olduğunu, aynı Ermeni sorununun oradaki parlamentoda da ortaya çıktığını unuttu. İsveç'in aldığı karar ile geziyi iptal etti. Şimdi biz diyoruz ki `Bir parlamentoda, bir komisyonda veya komitede Ermeni karar tasarısının geçmesi, Başbakan açısından o ülkeye gitmesi için engelse, ABD'ye de gitmeyin, tutarlı olun'. Ama bu tutarlılığı göreceğimizi zannetmiyoruz. Neden? Çünkü sayın Başbakan ABD'ye ziyaretlerini çok yapar. Ankara'ya Konya mı yakın, Amerika Birleşik Devletleri mi? Konya yakındır. Sayın Başbakan ABD'ye, Konya'ya geldiğinden daha çok gitmiştir. Bir hesap çıkartmaya çalıştım. 15 kez gitmişti. Şimdi 16'ncı kez gitmeye hazırlanıyor."
`AMERİKA'YA NEDEN ÇOK GİTTİĞİNİ ANLAYAMADIM'
Bir dönem Başbakan'a yakın olduğu ve Amerika'ya neden çok gittiğinin sorulması üzerini de açıklama yapan Abdüllatif Şener, "Parti kurarken de gitmişti. Ben de merak ediyorum. Ben Amerika'ya neden çok gititğini anlayamadım. Ama merek ediyorum" dedi.
Bir gazetecinin size de Amerika Birleşik Devletleri'nden davet geliyor mu?" sorusu üzerine Şener, şunları söyledi:
"Ben partilerin kurulurken, bu tür dış seyahatlere bağlı düşünceler içinde bulunmasını yanlış buluyorum. Türkiye'de büyük ve güçlü bir ülkedir. Eğer birileri sizinle görüşmek istiyorsa, diplomatik kurallar çerçevesinde parti genel merkezine gelirler görüşürsünüz. Aman işte bazı işleri düzeltmek lazım. Bir okyanus ötesi seyahat yapmak lazım. Gidip orada 25-35 yaş arası gençlerin bulunduğu 5- 10 kişilik lobi guruplarını dolaşarak orayı dışarıları bağladık diye gelenleri ben hayretle izliyorum. Bu bir ülkenin onurunu sarsacak bir hadisedir. Kıracak bir hadisedir. Egemenlik kayıtksız ve şartsız millete aittir. Ben, iktidarı var kılacak olanın da, iktidarın kendisi olduğuna inanıyorum. İndirecek olanında. Ben halkın arasında gezerken, birileri gelip sizi dışardan destekleyenler var mı diye soruyor. Neden diye soruyoruz. Dışardan destelenmeyenler iktidara gelemezlermiş, onun için soruyoruz diyorlar. Türkiye bu duruma geldiyse, bu algılama biçimi bir felakettir. İktidarı var veya yok kılan, halkın kendi iradesidir. Sandığa gelip oy verenler dış güçler değil ki. Onun için her vatandışımızın, ben iktidar yaparım, iktidardan indiririm düşüncesine hakim olması lazım. Buna inanması lazım. Sandığa da o kararlılıkla gidecek."